Video Dersler- Daily Routin (Günlük İşler)

0
  • 14 Aralık 2012 Cuma
  • Daily Routine - Günlük Rutin İşler 2012 from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler- Daily Speaking (Günlük Konuşma)

    0

    Daily Speaking - Gunluk Konusma from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler- Countries-Nationalities-Languages (Ülkeler-Halklar-Diller)

    0

    Countries-Nationalities-Languages : Ülkeler-Uyruklar-Diller 2012 from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler-Possessive Phrarses (Sahiplik İbareleri)

    0

    Possessive Phrases - Sahiplik İbareleri 2012 from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler-Adverbs of Time and Place (Yer ve Zaman Zarfları)

    0

    Adverbs of time and place - Yer ve Zaman Zarfları 2012 from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler-Adverbs of Time (Zaman Zarfları)

    0

    Adverbs of time - Zaman Zarfları Yıllar-Mevsimler-Aylar-Günler from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler- Adverbs of Time (Zaman Belirteçleri)

    0
  • 13 Aralık 2012 Perşembe
  • Etiketler:
  • Adverbs of time - Zaman Zarfları Yıllar-Mevsimler-Aylar-Günler from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler- Asking a Price (Fiyat Sorma)

    0

    Asking a price - Fiyat Sorma ve Cevaplama from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler- What Time is it? (Saati sorma)

    0

    What Time is it? - Saat Kaç? from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler-There is/ There are (Bulunma Cümleleri)

    0
  • 12 Aralık 2012 Çarşamba
  • Etiketler:
  • There is / There are - Bulunmak Cümle Yapısı-1 from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler- Prepositions (Yer Zarfları)

    0

    Prepositions - Edatlar - Yer zarfları from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler- Simple Present Tense

    0

    Simple Present Tense (am,is,are) - Genis Zaman Durum Cumlesi-1 from Özkan Çelen on Vimeo.

    Simple Present Tense (am,is,are) - Genis Zaman Durum Cumlesi -2 from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler- Family Terms (Akrabalık Terimleri)

    1

    Family Terms - Akrabalık Terimleri from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler- Singular and Plurel (Tekil ve Çoğul)

    0
  • 11 Aralık 2012 Salı
  • Etiketler:
  • Singular and Plural - Tekil ve Cogul from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler- Colours (Renkler)

    0

    The Colours - Renkler from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler- Numbers of Frequency (Sıklık Sayıları)

    0

    Numbers of Frequency - Sıklık Sayıları 2012 from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler- Counting (Sayılar)

    0

    The Numbers - Sayilar Zero-Trillion from Özkan Çelen on Vimeo.

    Ordinal Numbers - Sıra Sayıları - 2011 from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler- Propnouns (Zamirler)

    0

    Pronouns - Zamirler from Özkan Çelen on Vimeo.

    Video Dersler- Alphabet (Alfabe)

    0

    The Alphabet - Alfabe 2011 from Özkan Çelen on Vimeo.

    Touchstone 3- Unit 3 Wonders of the world dünyanın harikaları

    0

    Unit 3 Wonders of the world dünyanın harikaları

    Arenal volcano in costa rica has been continuously active since 1968
    Arenal volkanı 1968 den beri aktif durumdadır

    This roller coaster at thorpe park in great britain turns riders upside down ten times
    İngilterede thorpe parkındaki bu eğlence trenine binenler 10 defa tepetaklak hızla düşerler

    The great canyon of yarlung tsangpo in Tibet is deeper than the Grand canyon in the USA
    Tibetdeki muhteşem yarlung tsangpo kanyonu amerikadaki Grand canyonunda daha derindir

    Human wonders insanların oluşturduğu harikalar

    Grammar superlatives enüstünlük dereceleri(sıfatlarda)

    For short adjectives:
    the + adjective + -est
    kısa sıfatlarda en üstünlük derecesi est-st ekleriyle sağlanır
    For long adjectives:
    the + most f least + adjective
    uzun sıfatlarda en üstünlük derecesi most eki ile sağlanır
    Irregular superlatives:
    good the best; bad - the worst
    düzensiz en üstünlük dereceleri (sıfatlarda) bunların düzenli ekleri yoktur öğrenmek gereklidir
    Superlatives with nouns:
    the most + noun
    en üstünlük derecesi ile isimler beraber kullanılabilir
    Sıfat
    Comparative
    Superlative
    Türkçe Anlamları
    cold
    colder
    coldest
    soğuk
    late
    later
    latest
    geç
    green
    greener
    greenest
    yeşil
    safe
    safer
    safest
    güvenli
    rich
    richer
    richest
    zengin
    strange
    stranger
    strangest
    yabancı
    fine
    finer
    finest
    iyi
    high
    higher
    highest
    yüksek
    small
    smaller
    smallest
    küçük

    Sıfat
    Türkçesi
    Comparative
    Superlative
    good/well
    iyi
    better
    the best
    evil/bad
    kötü
    worse
    the worst
    little/less
    az
    lesser
    the least
    much/many
    çok
    more
    the most
    old
    eski
    elder
    the eldest
    old (düzenli)
    eski
    older
    the oldest
    far
    uzak
    furher
    the furthest
    far (düzenli)
    uzak
    farther
    the farthest

    What's the tallest building in the world?
    Dünyadaki en uzun bina hangisidir(nedir)
    What's the busiest restaurant?
    En yoğun resturant hangisidir
    What's the most interesting city in your country?
    Ülkenizdeki en ilginç şehir hangidir
    What's the least expensive store?
    En az pahalı mağaza hangidir
    What's the best country to visit?
    Ziyaret edilecek en güzel ülke hangisidir
    What's the worst problem in your country
    Ülkenizdeki en kötü sorun nedir
    Which country has the most tourism?
    Hangi ülke en fazla turizm hacmine sahiptir
    Which stadium has the most seats
    Hangi stadyum en fazla koltuğa sahiptir

    Natural wonders doğal harikalar
    The highest Mountain in the World is Mount Everest in Asia
    How high is it It's 8,850 meters
    Asya daki Everest dağı dünyadaki en yüksek dağdır
    Onun yülsekliği ne kadardır.o 8.850 metredir



    How + adjective ile kurulan soru tipleri
    How high is Mount Everest? Everst dağı ne kadar yüksektir
    How long is the Nile River? Nil nehri ne kadar uzundur
    How wide is the Grand Canyon? Grand kanyonu ne kadar geniştir
    How deep is the Pacific Ocean? Pasifik okyanusu ne kadar derindir
    How large is the Sahara Desert? Sahra çölü ne kadar geniştir
    How hot does it get in Death Valley? Ölüm vadisinde sıcaklık ne kadar yükselir


    1. A Should I stop in NewYork City when I go to the United States?
    B Well, 1really liked it. You see most interesting(interesting) people everywhere
    Amerikaya gittiğm zaman newyorkta durmalımıyım(gezmek için)
    Oh ben gerçekten ordan hoşlandım.en ilginç insanları görürsün heryerde
    2. A How was your vacation? Was it fun?
    Yeah. I went hiking in Peru, in the mountains . I had the best(good) time.
    Tatilin nasıldı eğlencelimiydi
    Evet peruda dağlardaki hikinge gittim. En iyi zamanımı geçirdim
    3. A Have you ever been to the Galapagos Islands?
    B No, but I've read a lot about them. They have greatest (great) wildlife there.
    Daha önce galapagos adalarında bulundunmu
    Hayır fakat onlar hakkında cok şey okudum.o adaların en muhteşem vahşi hayat var
    4. Have you ever heard ofAngkorWat in Cambodia?t
    B Yeah. I've been there. It's most amazing (amazing) place.
    Daha önce kamboçyadaki wat angkoru hiç duydunmu
    Evet orda bulundum orası en inanılmaz(harika) yer

    ERHAN YILDIRIM

    Touchstone 3- Unit 1 the way we are

    0

    Unit 1 the way we are
    Use manner adverbs and adjectives to talk about peoples behavior and personality
    İnsanların kişilik ve davranışları hakkında konuşurken zarflar ve sıfatları kullanma yolunu seçin
    Use adverbs like extremely to make adjectives and adverb strong
    Sıfat ve güçlü (derecesi yüksek) zarflar yapmak için aşırılık(fazlalık) gibi belirten zarflar kullanın
    Add prefixes to adjectives to make opposites
    Zarfları zıt veya farklı anlamda yapmak için zarflara önekler ekleyin
    Use always with a continuos verb to describe indivudal habits
    Özel alışkanlıkları (huy) tanımlarken (tarif ederken) fiilerin sürerlilik halini kullanın
    Use at least to point out the positive side of situation
    Durumun pozitif yönünü göstermek için(dikkat çekmek) bari-en azından kelimelerini kulanın

    Out going dost canlısı cana yakın
    Shy utangaç
    Conservative tutucu muhafazakar
    Stylish şık modayı takip eden
    Sıfat zarf
    Careful dikkatli carefully dikatlice
    Quiet sessiz quietly sessizce
    İmpatient sabırsız impatiently sabırsızca
    Serious ciddi seriously ciddice

    Grammar
    Verb+ manner (hal-durum) adverb
    Fiil+ durum zarfı kullanımı
    I wait patiently in lines kuyrukta (hatta) sabırlıca bekledim
    He doesnt sing very well şarkı(söylemek) konusunda o kadar başarılı değil
    He drives very fast o oldukça hızlı sürer
    She drives carefully o dikkatlice sürer

    Adjective + noun sıfat ve isim
    I am a patient person ben sabırlı bir kişiyim
    He s not a good singer o iyi bir şarkıcı değil
    He s a fast driver o hızlı bir sürücüdür
    She s a careful driver o dikkatli bir sürücüdür

    Be-feel-get-etc + adjective olmak-hissetmek-almak vb.. ve sıfatlar
    I am patient ben sabırlıyım
    His voice sounds terrible onun sesi korkunç
    He gets reckless sometimes o bazen çok umursamaz olur
    I feel safe with her onunla güvende hissediyorum
    *but I feel strongly about it onun hakkında ciddi (güçlü) hislerim var

    Regularly adverbs düzenli zarflar
    Patient patiently sabır sabırlıca
    Careful carefully dikkatli dikatlice
    Easy easily kolay kolayca

    İrregulars adverbs düzensiz zarflar
    Good well iyi iyice
    Late late geç geçikmiş
    Fast fast hızlı hızlıca

    Adverbs zarflar
    Sıfatların sonuna(regular-düzenli) ly-y harfleri eklenerek yapılırlar eylemlerin nasıl oluştuğunu meydana geliş şeklini durumunu acıklarlar fiili belirtir.sıfatlardan en önemli farkı sıfatlar ismi zarflar fiili niteler.

    That is a comfortable armchair (sıfat)
    O rahat bir koltuktur
    She lives comfortably (zarf)
    O rahat bir hayat yaşar
    Adverbs of manner (durum zarfları)
    Bir işin nasıl yapıldığına yada nasıl yapılması gerektiğine işaret eden zarflardır
    1 -young people dont dress (properly-zarf) these days
    Günümüzde (şu günlerde) genç insanlar uygun tarzda giyinmiyorlar
    They dont wear (appropriate-sıfat) clothes onlar uygun giyecekler giymiyorlar
    2- parents see things very (differently-sıfat) clothes from their children so families argue a lot aileler çocuklarında farklı şeyler görüyorlar bundan dolayı çok tartışıyorlar
    3- young people dont know how to speak(correctly-zarf) they use a lot of slang
    Gençler nasıl doğru konuşulduğunu bilmiyor onlar çok miktarda argo kullanıyor
    4- nobody feels(safely-zarf) on the highways because people drive too (fast –zarf) and (recklessly-zarf) hiç kimse otobanda kendini güvende hissetmiyor çünkü insanlar hızlı ve umursamazca (dikkatsizce) araba kullanıyorlar
    5- on buses people seem very(rudely-zarf) they dont (automaticlly-zarf) give their seats to older people
    Otobüslerde insanlar oldukça kabaymış gibi görünüyor.onlar koltuklarını kendi kendine(kimse söylemeden) yaşlı insanlara vermiyorlar

    My english teacher she s incredibly talented and creative and she has a great sense of humor.shes pretty disorganized though .she forgets something almost every class but her classes are absolutely wonderful
    İngilizce öğretmenim o inanılmaz derecede yetenekli ve yaratıcıdır ve harika bir mizah yeteneği vardır o düzensizliğine (disorganized) rağmen(though) hoştur.hemen hemen (almost) her sınıfta bir şeyler unutur fakat onon sınıfları tamamen muhteşemdir
    Adverbs before adjectives and adverbs sıfat ve zarflardan önceki zarflar
    Shes incredibly talented o inanılmaz derecede yeteneklidir
    Shes extremely generous o aşırı derecede cömerttir
    Hes a pretty cool guy o oldukça (pretty) serinkanlı biridir
    We get along really well
    biz gerçekten(really) mümkün olabildiğince(well) iyi anlaştık(get along)

    use absolutely or really (but not very ) with adjectives that are already very strong
    kullandığınız sıfatlarla tamamıyla veya gerçekten zarflarını kullanırsanız sıfatların anlamı daha güçlü olur

    the expression at all makes negatives stronger
    at all(hiç hiçte) ifadesi güçlü şekilde olumsuzluk verir
    shes not selfish at all o hiçte bencil değildir
    adjective prefixes önek getirilerek yapılan zarflar
    patient impatient sabırlı sabırsız
    considerate inconsiderate saygılı saygısız
    friendly unfriendly dostça düşmanca
    reliable unreliable güvenilir güvenilmez
    honest dishonest dürüst dürüst olmayan
    organized disorganized düzenli düzensiz

    describing indivudal habits özel alışkanlıkları huyları tanımlamak
    my brother is always borrowing my car and its so annoying
    kardeşim her zaman arabamı ödünç alır fakat olabilir
    sometimes my brother borrows my car but thats ok
    bazen kardeşim arabamı ödünç alır fakat olabilir(sıkıntı olmaz)

    Matt Damon
    Aktor and sreenwriter
    1. Actors can be demanding, but not
    Matt Damon.He'sextremely polite
    and easy going.
    2.He's really smart. He studied
    English literature at Harvard University
    but left school to become an actor.
    3.He writes well. He wrote the screenplay Good Will Hunting
    With his friend Ben Affleck,and they both starred in the film.
    4.He(andAffleck)won an Academy Award for this
    screenplay.
    5.He doesn't like to drive.

    Oyuncu ve senarist
    Oyuncular çoğu zaman talepkardır (her şeyi ister) fakat matt damon değil .o özellikle kibar ve fazla dert edinmeyen (kolay anlaşılabilir birisidir)
    O gerçekten akıllıdır o Harvard ünüversitesinde İngiliz edebiyatı okudu fakat oyuncu olmak için okuldan ayrıldı
    O iyi yazar(senarist). ekranlara çıkan good will huntingi arkadası ben afleck ile yazdılar
    Ve onların 2 side filmde yıldızlaştılar
    Ben afleck Oscar kazandı bu oyundan(filmden) dolayı
    O araba sürmekten hoşlanmaz

    ERHAN YILDIRIM

    Ders Kitapları- Touchstone 1-2-3-4

    1
    Aşağıdaki linkerden Açıköğretim Fakültesi İngilizce Kitabı Toruchstone'u indirebilirsiniz.
    Yorumlarınızı bekliyoruz. Sitemizle ilgili haberleri facebook grubumuzdan takip edebilirsiniz...



    http://www.facebook.com/Acikogretimingilizce



    Students book
    Touchstone-1
    http://mediafire.com/?8bpnen5j5xukp6q

    Touchstone 2
    http://mediafire.com/?t8z8e1z3wgai84x

    Touchstone 3
    http://mediafire.com/?0fp2dhdb87qbc0a

    Touchstone 4
    http://mediafire.com/?dn8mslvub5d5cp8

    Workbook
    1
    http://mediafire.com/?nfwet84l6bdf4wy

    2
    http://mediafire.com/?gm5t7mqxzu73ro9

    3
    http://mediafire.com/?y34yx3laqn97usg

    4
    http://mediafire.com/?vjees6tuqz5to9f

    Çeviri notları- YALIN TÜMCELER 'OLMAK' EYLEMİ

    0

    YALIN TÜMCELER 'OLMAK' EYLEMİ
    I) 'Olmak' (to be) eyleminin (-dir, -tür, -dur vb) Türkçe’de  olduğu gibi ingilizce de de (to be) önemli bir işlevi vardır.
    Türkçe’de  bu eylemin değişik türden  eylemlere eklenen değişik biçimleri varsa da, üçüncü şahıs biçimi (-dır,
    -dür vb) özellikle adlara eklenerek ad tümcecikleri oluşturur. 'Olmak' eyleminin kullanıldığı üç temel kalıp şunlardır:

    S   +    BE
    a)     Özne + olmak (is, are, am) + ad öbeği (noun  phrase-NP) I am a teacher/ Ben bir öğretmenim.
    You are a student / Siz bir öğrencisiniz.
    Iron is a metal / Demir bir madendir. b)     Özne + olmak + sıfat (S + BE + Adj)
    The answer is wrong / Cevap yanlıştır.
    He is not very intelligent / O pek zeki değildir.
    Overweight is bad for health  / Fazla  kilo sağlığa zararlıdır.
    S   +    BE
    c)     Özne + olmak + ilgeç öbeği (Prepositional phrase)
    The factor is outside the town (Fabrika  kasabanın dışındadır.)
    Are you susceptible to disease? / (Hastalıklara karşı duyarlı mısınız?)

    Açıklama:
    1.     ingilizce de iki türlü ad vardır: çoğul yapılabilen (count noun; örn, book, boy, letter vb.) ve genelde çoğul olarak  kullanılmayan adlar (örn. money, metal,  water   vb.) Bunların bilinmesi tekil (is) ve çoğul (are)
    eylemin seçimi bakımından önemlidir.
    2.     Türkçe’de  olmak eylemi kimi zaman kullanılmayabilir (yukarıda ayraç  içinde de gösterilen örneklerde olduğu gibi) ancak ingilizce de is, are, am kullanılmadan yukarıdaki kalıplarla tümce  yapılamaz.
    3.    Türkçe’de  olmak eyleminin tümcenin sonuna geldiğine, ingilizce de ise özneden hemen sonra geldiğine dikkat edilmelidir.

    1)   Türkçe’ye çeviriniz.
    1      Mars is a planet.
    2      Deserts are dry regions.
    3      Soil is an invaluable natural resource.
    4      The heart  is a cone-shaped organ.
    5     The punishment is a cruel act.
    6      Rheumatic fever is now a preventable disease.
    7      Doctor's bills are an unexpected expense.
    8      Childhood  is the happiest time of life.
    9      Snakes are reptiles.
    10    Blood is a thick red fluid.
    11   Transport is another vital factor in tourism.
    12   The sun is the center of the solar system.
    13  Middle-aged men who are overweight and suffering from stress are typical victims of heart disease.
    14    This is the hall where  the last meeting was held.
    15    Today is the eighth anniversary of our wedding.

    2)     Aşağıdaki tümceleri özne  + olmak + ad öbeği (S + BE + NP) yapısı kullanarak İngilizce’ye çeviriniz.
    1     Altın bir madendir.
    2    Akciğer bir organdır.
    3    Çekirdek  atomun merkezidir.
    4    Bu bir beceri eksikliğidir.
    5    Yeni tesisler nerede (dir) ?
    6    Az bilgi tehlikeli bir şeydir.
    7    Yaş, kişinin öğrenimine devam etmesi için bir engel değildir.
    8     işitme cihazı soruna tam bir çözüm  değildir.
    9    (O) geleneksel mimarinin gayet  güzel bir örneğidir.
    10    Kahve bölgenin başlıca döviz kaynağıdır.
    11     işsizlik ve gizli işsizlik belki de Türkiye'nin en ciddi sorunları (dır).
    12    Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın esas  amacı nedir?

    3)     Özne + olmak + sıfat (S + BE + Adj.) yapısı kullanarak Türkçe’ye çeviriniz.
    1    The retina is very sensitive.
    2    The action is legal.
    3    Her illness is cronic.
    4    His passport is valid.
    5    The pain is unbearable.
    6    Water is necessary for life.
    7    Temperatures in the desert are very high during the day.
    8    Poetry  is as serious and important  as philosophy.
    9    From the point of view of   health. the town is not comparable with the country.
    10  We are very concerned about  our father's illness.
    11  Are you content with the quality of the teaching?
    12  This document is important  to our case for the defense.
    13  Children's bones and organs are very sensitive to radiation.

    4)     İngilizce’ye çeviriniz.
    1     Devamsızlık çok yüksek.
    2    O beyanatın doğruluğu tartışmalı (dır).
    3    Ülkenizde  boşanma yaygın mıdır?
    4    Fotoğraf makinası ile göz birçok yönden benzerlik  gösterirler.
    5    Bu ilaç zararlıdır.
    6    Onun görüşleri benimkilerinden pek farklı değil.
    7    Parasız tıbbi tedavi hakkınız  var mı?
    8    Cesareti en yüksek övgüye  değer.
    9    Tifo, paratifo, dizanteri, çocuk felci, viral hepatitis ve gıda zehirlenmesi bölgede yaygın olup belirli aralıklarla kolera baş göstermektedir.
    10   Dudaktan okuma  zor olup, aşırı dikkat gerektirir.
    11   Kurtlar artık hemen hemen yok oldular.
    12   İtham yanlış ve haksız (dır).
    13   Şu sıra hükümetin ne kadar  yetersiz olduğunu söylemek moda  oldu.
    14   Yaygın reklamı  yapılan  birçok ağrı kesici etkili değildir.

    5)    Türkçeye çeviriniz.
    1     The old man is at the point of death.
    2    Many industrial accidents are due to carelessness.
    3    The lobule is outside the skull.
    4    The middle ear is between the outer ear and the inner ear.
    5    Today Turkish economy is again  at a turning point.
    6    Benz's first car is now in a museum in Munich.
    7    Are you against children watching  TV?
    8    Is the weather in the North very different to that in the South?
    9    This programme is all about  nuclear power.
    10    Dr. Steward is in favour of a low-fat, low cafeine diet for those with oily skin.
    11     We are on your side.
    6)     Özne + olmak + ilgeç öbeği (s + BE + Prep P) yapısı kullanarak İngilizceye çeviriniz.
    1    Makina bozuk.
    2    Sağlık durumu  iyi (dir).
    3    Her şey düzenli (dir).
    4    Şapkaların modası geçti.
    5    Savaşta değiliz.
    6    Şimdi çok gülünç bir durumdayız.
    7    Hepimiz derin bir şok halindeyiz.
    8    Şirket mali sıkıntı içinde.
    9    Proje daha planlama aşamasında.
    10  Öğrenci bursu alıyor.
    11  Kalp, yaklaşık  yumruk büyüklüğündedir.

    II)    'Olmak' eyleminin geçmiş biçimi de (dı, du, tı, tu vb) aynı kalıplarla kullanılır.
    Örnekler:
    a)     Özne + olmak (was/were) + ad öbeği (S + BE + NP)
    The writer was â woman  / Yazar kadındı.
    The signature was not a forgery / imza sahte değildi. Were you a teacher? / Öğretmen miydiniz?
    They were scientists / Onlar bilim adamı idiler.

    b)     Özne + "olmak + sıfat (S + BE + Adj.) I was ill yesterday / Dün hastaydım.
    The results were doubtful / Sonuçlar kuşkuluydu. Was she unhappy? / O mutsuz muydu?
    They weren't  successful / Onlar başarılı değildiler. The method was not new / Yöntem yeni değildi.

    c)    Özne + olmak + ilgeç öbeği (S + BE + Prep P)
    She  was at the university / O üniversitedeydi.
    You were in hospital yesterday / Dün hastanedeydiniz.
    The photographs were not in the box / Fotoğraflar kutuda  değildi. The employer was at the office / İşveren dairedeydi.
    My friends were in the garden / Arkadaşlarım bahçedeydiler.

    7)     Türkçe’ye çeviriniz.
    1     The family were immigrants.
    2     Kathy was a difficult child in many ways.
    3     It was completely my own fault.
    4    The interest was thirty per cent a month.
    5    He was the producer of several TV shows.
    6    Her death was a great  grief to him.
    7    He was one of Hollywood's most enduring and respected actors.
    8    That was the initial response to my question.
    9    My last offence was robbery  with violence.
    10    It was just the restlessness that my mother  complained of.

    8)     Özne + was/were + ad öbeği (S +was, were + NP) yapısı kullanarak İngilizce’ye çeviriniz.
    1     Genç  adam bir politikacıydı.
    2     Ben bir Beatles hayranıydım.
    3    O prensip sahibi bir kadındı.
    4    Kaba bir şakaydı.
    5    Benim hatam değildi.
    6    Kemer'de ilk gecemizdi.
    7    Dün resmi tatildi.
    8    Hastalığının daha önceki günahları karşılığı bir ceza olduğuna inanıyordu.
    9     Kalp atışı,  birkaç saat, dakikada 20 oldu.
    10    İşsizlik son seçim kampanyası süresince anahtar bir sorun oldu.

    9)    Türkçe’ye çeviriniz.
    1     The film was boring.
    2    The pillow was hard.
    3    She  was fluent in Spanish.
    4    The venture was not financially successful.
    5    The government was responsible to the electrote as a whole.
    6    She  was pre-occupied.
    7    His look was expressive of gratitude.
    8    I was not aware of your intention.
    9    The teacher was angry with the pupils for talking in class.
    10    This system was extremely economical because it ran on half-price electricity.

    10)  Özne + was/were + sıfat (S + was / were + adj.) yapısı kullanarak İngilizce’ye çeviriniz.
    1     Sonuçlar akla yatkındı.
    2    Küçük kızı zihinsel özürlüydü.
    3    Onun işi her zaman mükemmeldi.
    4    Dairesinin kirası üç hafta gecikmişti.
    5    Yapraklar  uzun ve dikenliydi.
    6   "Fotoğrafın kalitesi kötüydü.
    7    Çaresizdim.
    8    Siyah gözleri öfke ve küstahlık doluydu.
    9    Gelir tahminleri aşırı iyimserdi.
    10    Hükümete olan inancının son derece sarsıldığı açıktı.

    11)  Türkçe’ye çeviriniz.
    1     I was in London at the time of my father's death.
    2    The town was under  seige for two months.
    3    Half of the letter was in English and the rest in French.
    4    Robert  was in his pyjamas.
    5    The trouble was in the electrical system.
    6    He was always on at me about  the way I dressed.
    7    The Pyramids were among the Seven Wonders of the World.
    8    All our efforts to rescue him were in vain,
    9    None of the royal family were in residence at the palace at that time.
    10    Was your teacher in a bad temper in your last lesson?

    12)   Özne + was/were + ilgeç öbeği (S + was / were + prep p) kullanarak Ingiliz-ceye çeviriniz.
    1     Hepimizin nefesi kesilmişti.
    2    Marmaris'te tatildeydik.
    3    Sergi, Türk-ingiliz Kültür Derneği'ndeydi.
    4    Planın  lehinde  mi yoksa aleyhinde miydiniz?
    5    Hastanede nöbetçiydim.
    6    Sigaramız bitmişti.
    7    Bir süre sigortada çalıştım.
    8     Proje geçen hafta tartışılıyordu.
    9    Madde  gündemde yoktu.
    10    İran ve Irak geçen yıl savaşıyordu.

    Aöf İngilizce Touchstone 1- 3. Ünite Özeti

    0
  • 3 Aralık 2012 Pazartesi
  • Etiketler: ,
  • ÜNİTE: 3
    CAN YOU HELP ME?

    A)Can you help me? Bana yardım edebilirmisiniz?
    B)Can I help you? Size yardım edebilirmiyim?
    C)Konuşulan kişi meşgul ise “ Just moment, please” yada “Please, wait a moment” ifadeleri kullanılır
    D)İzin istemek Can I sit here? Sorusuna karşılık olarak “Yes, of course” veya “No.” Cümlelerini kullanırız.
    E)Öneride bulunmak: Öneride bulunurken cümlenin başına “Let’s” yada “Shall we” getirilir.
    F)Dilekte bulunmak: Can I have…… diye başlayan bir cümleye “Yes, of course” yada “No, I’m Sorry” diye cevap veririz.
    G)Olumsuz dilek ve emirler: Örn: Please, don’t park here. Please, don’t speak
    H)Dilekte bulunurken yada yardım etmek isterken “CAN” yerine kullanılabilecek ifadeler;
    1.May
    Can I help you > May I help you
    2.Shall
    Can I help you > Shall I help you
    3.Will, Would
    Can you take that case, please? Yerine Will you take that case, please? yada
    Would you take that case, please? Kullanılabilir.

    Aöf İngilizce Touchstone 1- 2. Ünite Özeti

    0
    ÜNİTE: 2
    HOW DO YOU DO?
    A)How are you? Nasılsınız
    B)How do you do? Memnun oldum
    C)Aile Bireyleri
    1. Father – Mother > Baba – Anne
    2. Brother – Sister > Erkek kardeş – Kız kardeş
    3. Son – Daughter > Erkek evlat – Kız evlat
    4. Uncle – Aunt > Amca – Hala, teyze
    5. Nephew – Niece > Erkek yeğen – Kız yeğen
    6. Grandfather – Grandmother > Büyükbaba – Büyükanne
    7. Boy – Girl > Erkek çocuk – Kız çocuk
    8. Man – Woman > Adam – Kadın
    D)İyelik Sıfatları
    I (ben) > My (benim)
    You (sen) > Your (senin)
    He (o) > His (onun)
    She (o) > Her (onun)
    It (o) > Its (onun)
    We (Biz) > Our (bizim)
    You (siz) > Your (sizin)
    They (onlar) > Their (onların)
    E)İyelik Belirten Takılar (-nin. –nın, -nun)
    İsmin sonuna üstten bir virgül ve takiben (s) getirildiğinde, iyelik ifade edilmiş olunur.
    F)Emin olunmayan durumlarda kullanılan ifadeler
    Bir şeyden emin değilsek; sanırım anlamına gelen “ I think…” ifadesi ile cümleye başlanır.

    Aöf İngilizce Touchstone 1-1. Ünite Özeti

    0
    ÜNİTE: 1
    WHAT’S YOUR NAME

    A)What is your name? İsminiz nedir?
    B)Is your name Ali? İsminiz Ali midir?
    C)Are you Ali? Siz Ali misiniz?
    Not: “is” veya “are” ile başlayan soruların cevabı kesinlikle “YES” veya “NO” ile başlar.
    D)Telefonda Konuşma Kuralları
    1. Rakamlar tek tek söylenir.
    2. Aynı rakam yan yana kullanıldıysa rakamın başına “double” konur.
    3. Telefonu açan kişi ile ilk önce “hello” der.
    4. Telefona cevap veren kişinin kim olduğunu öğrenmek istiyorsak; “WHO IS THAT, PLEASE?” yada “WHO IS IT, PLEASE?” sorusu kullanılır.
    5. WHO IS THAT, PLESAE? Sorusuna cevap verilirken; This is….. ile başlanır.
    6. Telefona cevap veren kişinin aradığımız kişi olup olmadığını öğrenmek istiyorsak; “IS THAT AYŞE?” şeklinde soru sorarız.
    7. Aradığımız numaranın doğru olup olmadığını öğrenmek için; “IS THAT 4334261?” şeklinde soru sorarız.
    E)Bazı Hitap Şekilleri
    1. Mr. Beylerin isimlerinden önce kullanılır. Mr. Smith ya da Mr. Sam Smith
    2. Mrs. Evli bayanların isimlerinden önce kullanılır. Mrs. Jones ya da Mrs. Jane Jones
    3. Miss Bekar bayanların isimlerinden önce kullanılır.
    4. Sir Beylere hitap edilirken genel olarak kullanılan, “efendim” anlamına gelen ifadedir.
    5. Madam Bayanlara hitap edilirken genel olarak kullanılan, “efendim” anlamına gelen ifadedir.
    F)Bazı Kalıplaşmış İfadelerin Kullanımı
    1. Exsume me: Bir dilekte bulunmadan önce yada soru sormadan önce kullanılan, “özür dilerim” anlamına gelen ifadedir.
    2. Sorry: Hata yada kabalık yapıldığında, karşıdaki kişiden özür dilemek için kullanılır.
    3. That’s all right: Özür dileyen kişiye söylenen, “önemli değil” anlamına gelen ifadedir.
    4. Come in: Buyurun anlamına gelir.